Atatürk’ün ikamet ettiği Çankaya'daki bağ evinde kurulan Çankaya sofrası her zaman önemli kararların alındığı bir sofra olmuş. Binanın restorasyonu yapılırken bu sofranın eskisi gibi kurulması da son derece büyük sorumluluk isteyen bir iş. Binanın restorasyonu titizlikle yapılırken sürpriz buluntular da çıkmış. Örneğin döşemelerin arasından içinde hala deterjan olan bir deterjan kutusu ve içi havlu kaplı ipten yapılmış muhtemelen Latife Hanım’a ait bir banyo terliği bulunmuş. Sofraya gelince çok özenli takımlar dikkati çıkıyor. Bir kısmı GMK yani Gazi Mustafa Kemal armalı, çünkü henüz daha soyadı kanunu çıkmamış ve Atatürk Türklerin atası anlamına gelen soyadını almamış. Daha sonraki yıllarda yapılmış tabak çatallarda, kadehlerde ise KA Kemal Atatürk arması fark ediliyor, mesela ortada dizili sürahilerde KA arması var. Billur tuzluklar, gümüş karabiber, değirmeni, hardallık var. Bu arada salçalık diye adlandırılan sos kapları da var. Köşede ise Sahibinin Sesi gramofon pikap dikkati çekiyor. Gramofon ile ilgili bizim aileye ilişkin bir anı, Atatürk’ün Selanik çevresinden olan İsmet amcamızın nasıl Atatürk’ün yaveri Salih Bozok’un kızı Sabiha yengemizle evlenmesinin hikayesi ise kayıtta…