Bostan kelimesi bize Farsçadan geçmiş. Okunuşu “bûsitân” olan “bûstan” kelimesinden geçmiş. İran’da güzel kokulu çiçeklerin bulunduğu bahçe anlamına geliyormuş. Bizde ise sebze ve yeşillik yetiştirilen bahçeler için kullanılmış. Evliya Çelebi bostancılardan esnâfı-bâğbân ve esnaf-ı sebzevatçı olarak bahsetmiş. İstanbul’un pek çok semtinde bostanlar bulunurdu, bazıları ise özellikle ünlüydü. Langa ve Çengelköy bostanları hıyarı ile meşhur. Çengelköy hıyarı hafif pürtüklü, kısa ve tombul, rengi koyu olmayan, çekirdek yatağı küçük, kütür kütür bir salatalıkmış. Çengelköy kıyısındaki Pazar iskelesinden sabahın erken saatlerinde kalkan kayıklarla Eminönü’ne götürülür, orada meraklıları anında kapışırmış. Aynı kayıklar bu sefer Eminönü’nden Çengelköy pazarına gerekli malları alıp dönermiş.