İngiltere’den Üsküdar'a Selimiye Kışlası’na geçiyoruz. 1854 yılında İstanbul’a gelerek Selimiye Kışlası’nda hemşirelik yapan, Kırım Savaşı’nda yaralanan askerlerin koruyucu meleği, hemşirelik mesleğinin modern anlamda kurucusu kabul edilen Florence Nightingale et suyunun faydalarına dikkati çekmiş. İngilizlerin “beef tea” yani “et çayı” dediği et suyu hakkında "hastalar için kuvvetli bir besin kaynağı örneği" demiş, belli ki yaralı hastalara bol bol et suyu içirmiş. İngiltere’de “beef tea” aristokrat kesimce porselen fincanlarda çay gibi içilir, halk ise emaye veya metal maşrapalarda içermiş. Şimdilerde kolajen tutkusu yüzünden kemik suyu moda oldu. Eskiden kelle paça çorbası, ilikli kemik suyu, kolu bacağı kırılanlara önerilir, tavuk suyu ise üşütenlere, grip geçirenlere şifa niyetine verilirdi. Yani şifa bağlamında değişen bir şey yok!