Aylin Öney Tan bu hafta #acıtatlımayhoş dinleyicilerine buğdayı anlatıyor.
Çünkü biz ağzımızın tadını biliyor, sofrada anlatacak hikayelerimiz olmasını istiyoruz.
-
Cumhuriyetin 100. yılını kutlarken, işgal dönemi İstanbul’una uzanmıştık, Anadolu'da verilen mücadeleye değinmiştik ve orduların iaşesini nasıl karşılandığını anlatmıştık. Sonra Çankaya köşküne uzandık ve Atatürk’ün kurduğu güzel sofralarla verdiği güzel mesajlara değindik ve özellikle tarıma verdiği öneme dikkati çektik. Buğday Anadolu’da en önemli tarım ürünü. Tarih boyunca Anadolu’daki her medeniyetin simgesi olmuş. Atatürk’ün bir başka vizyonu Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesi gibi önemli fakültelerin açılmasına öncelik etmek olmuş. Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümlerini kuran ve bu konuda araştırmalar yapılmasını, Anadolu’nun tarihini bilimsel bir şekilde ele almayı gündeme getiren Atatürk. Annem Gönül Öney Sanat Tarihi Bölümü’nü kuran efsanevi Katharina Otto-Dorn’un asistanıydı. Bu sayede tarih dünyasına hep yakın oldum, çok şey öğrendim. Bunun yiyecekle alakası var? Çünkü artık arkeolojide çok büyük adımlar atıldı. Her arkeolojik kazıda mutlaka yemek kültürüyle ilgili araştırmalar yapılıyor, buluntular çıkıyor. Tek bir buğday tanesinden yola çıkarak bazen tarih yeniden yazılıyor. Anadolu tarımın beşiği, tarımın beşiği olduğunu da biz arkeolojik kazılardaki bulgulardan elde ediyoruz. Buğday bu yüzden önemli.