Tas kebabı tarifine 1844 tarihli "Aşçıların Sığınağı" kitabında rastlıyoruz. İçine bol miktarda tarçın, karabiber, hatta bazen karanfil de konuyor.
Aylin Öney Tan püf noktasını anlatıyor #acıtatlımayhoş
Ramazan yemeklerini anarken et ve pilavın bir arada olduğu tas kebabını anmamak olmaz. Bu yemek adını yemeğin yapım tekniğinden almış. Et metal bir tasın içine konuyor, tas geniş bir tencerenin içine ters çevrilerek oturtuluyor, büyük tencerenin kapağı kapatılıyor, et tasın içinde hapsolmuş şekilde pişiyor, yavaş yavaş pişen etin suyuna da pirinç salınarak pilav demleniyor. Tas kebabı bugün bildiğimiz gibi domatesli salçalı bir et yemeği değil. Zaten domates ve salçanın mutfağımıza girmesi çok sonraları gerçekleşmiş. 1844 yılında yayınlanan Melceü’t-Tabbâhîn kitabında tas kebabı tarifi var örneğin. Ama eskiden böyle et yemekleri salça yerine karabiber ve tarçın gibi baharatlarla lezzetlendirilirmiş.