Atatürk'ün yemek salonu
Acı, Tatlı, Mayhoş
Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda Ankara’da ne konaklayacak, ne de birlikte yemek yenecek salonlar, mekanlar yok demiştik. Evet, Atatürk de ilk geldiğinde direksiyon binasında kalmış. Sonra Çankaya bağlar mevkiindeki Kasapoğlu bağ evine geçmiş. Çankaya'daki bu bağ evi 1921-1932 yılları arasında Atatürk’ün neredeyse 12 yıl yaşadığı ev. O dönemde büyük yemekler vermeye, sofralar kurmaya müsait olmadığı için bir onarımdan geçmiş. 1923-24 yıllarında mimar Vedat Tek bu değişiklikleri yapmakla görevlendirilmiş ve yemek salonunun bulunduğu kısım eklenmiş. Bir köşesinde de kuleli sekizgen bir ek yapılmış. Yeşil boyalı radyo ve sigara salonu olarak kullanılmış. Yemek salonunun özellikle onarımına dikkati çekmek istiyorum. Çünkü Atatürk'ten sonra binada pek çok tadilat yapılmış ve kat kat boyalar atılmış. 1923 yılında köşke gelin gelen Latife hanımın o sırada İngiltere'de olan babasına bir mektup yazdığı biliniyor. Mektupta vişne çürüğü rengi duvarlara uygun mobilya aradığını söylemiş ve katalog göndermesini rica etmiş. 2003 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi Restorasyon Bölümü hocalarının yaptığı bir restorasyonla tam 12 kat boya arasından özgün vişne çürüğü renkli boya katı ortaya çıkmış. Yani bir zamanlar Atatürk’ün gördüğü duvarlar eski haline kavuşturulmuş. Cumhuriyetin ilk toplantılarının yapıldığı ilk kararlarının alındığı yemek sofrası bugünkü koşullarda son derece mütevazı bu salonda olmuş.