Konumuz şifalı bitkiler, konuğumuz Türkiye'de şifalı bitki deyince ilk akla gelen isimlerden Nazım Tanrıkulu.
Tıbbi bitkiler araştırmacısı, BAÇEM'in yöneticisi.
Herkes şifa peşinde. Her yerde her derde deva iddiasıyla bitkiler satılıyor.
Tanrıkulu, "dikkat edin" uyarısıyla başladı söze, bitkilerden maksimum şifayı almak için neye dikkat etmek gerektiğini anlattı.
Satın alırken neye bakacağız, nasıl yiyeceğiz ya da içeceğiz? Nerede saklayacağız?
Mesela papatya, lavanta gibi çiçekli bitkiler var, bir de ebegümeci, hatmi, mürver, keten tohumu gibi müsilajlı bitkiler var. Hepsinin çayı yapılabilir ama usulleri farklı.
Ayrıca taze baharat olarak yemeklerde kullanılabilir bitkiler de var.
Tanrıkulu adaçayını hem salatada, hem patatesten yumurtaya kadar yemeklerde kullanabileceğimizi söylüyor. Ama uyarıyor, "Bunlar şifacı bitkiler. Gelişigüzel kullanmamalı. Zarar verebilir" diyor.
Yani, "İhtiyacımız olduğu zaman, ihtiyacımız kadar kullanmalıyız" diyor. Eskilerin bitkiyi toplarken bitkiden "rızalık aldığını" hatırlatıyor.
Mesela uykusuzluk varsa, eskilerin "yürek neşesi" dediği melisa çayının kullanılabileceğini söylüyor. Ama hepsinin süresi var.
Nazım Tanrıkulu, evde şifalı bitkiler yetiştirmek isteyenler için bir "ecza balkonu" listesi de hazırladı. Kolay yetiştirilebilecek bitkileri saydı, neye yaradıklarını anlattı.
Kendisi "ıtırcı". Balkonda özellikle ıtır yetiştirmeyi önerdi, ıtırdan kahve, çay ve dondurma tarifi de verdi.
Son olarak, Tanrıkulu'nun "Tıbbi Bitkileri Doğru Kullanma Rehberi" adlı kitabı olduğunu, tüm bitkilerle ilgili ihtiyaç duyacağınız bilgileri bu kitapta bulabileceğinizi ekleyelim.
İyi dinlemeler,