Biyolojik saat, kalıtım, hafıza, yolculuk ve habitat... Göç her zaman büyük risk! Kuşlar bu riski niye göze alıyor?
Sibirya'da bir grup kazın, ağustos ayı başında anlaşılmaz bir şekilde huzursuz olduğu, davranışlarının değiştiği fark edildi. Bu kazlar her yıl aynı günlerde bu huzursuzluğu yaşıyor, sonra güneye gidiyorlardı. Bu, göç yolculuğuna benzemiyordu. Sonunda anlaşıldı ki, henüz tüy değişimini tamamlayamadıkları için, göçe uçarak değil yürüyerek başlayabiliyorlardı. Yüz binlerce kaz, bir askeri birlik gibi birkaç km genişliğinde sıralanıp, 3500 km sürecek göç yolculuğunun ilk 160 kilometresini yürüyerek katediyordu. Yaklaşık 10 gün süren bu yürüyüş sırasında bir çoğu ölüyor, kalanlar da yorgun ve aç olarak bir göl kenarına gelip, birkaç gün dinlendikten sonra Çin ve Himalayalar üzerinden kışlama alana uçuyordu. Onları Ağustos'ta huzursuzluğa iten ve sonunda göçe zorlayan kalıtsal yapılarıyla saptanmış biyolojik saatleriydi. Vücutlarına değen gün ışığının uzunluğu belli bir noktaya ulaşınca, vücut göç için sinyal veriyordu. Oysa 10 gün daha bekleyebilseler tüy değişimini tamamlamış olacaklar ve sorunsuz uçabileceklerdi. Araştırıldı. Bu kazların, geçmişteki habitatlarının 160 km kuzeyine kaydığı belirlendi. Biyolojik saatleri, bu nedenle olması gerekenden önce sinyal veriyordu.
- Kuşlar hava durumunu tahmin edebilir ve buna göre yönünü bulabilir. Gece göç eden kuşlar, daha yavruyken kutup yıldızını referans noktası alıp Büyük Ayı, Küçük Ayı ve takım yıldızlarının konumlarını hafızaya kaydeder.
- Göç rotası ise kalıtımla aktarılır. Yola çıkınca kaç gün güney-güneybatı yönünde uçacağını, kaç gün güneydoğu yönüne döneceği gibi, bitiş noktasına kadar neredeyse dakika dakika bilir. Yine de, deneyimli olan kuşlar, öncü olarak değişiklikler yapabilir.