Göç, bir kuşun yaşamak için, ölümü göze alarak çıktığı yolculuk. Kiminin ömrü zaten bir göç yolculuğu kadar. Kimi hiç durmadan uçuyor, uçarken uyuyor, yiyor. Her göç ayrı bir hikaye. Kuşları tanımak, keşfetmek için...
Çağdaş doğa biliminin temelini atan Aristo kırlangıç, üveyik gibi küçük kuşların yerin altında kuş uykusuna yattığını düşünüyordu. 1600'lerde bile Avrupalılar, kuzeye özgü “yosun” kazlarının her ilkbahar bir deniz kabuklusunun içinden çıktığını sanıyordu. Peki bugün ne biliyoruz?
Yüz binlerce kuş, gideceği yere ulaşamadan can verdiği halde, göç büyük bir risk olduğu halde, neden göç ediyorlar?
Göç genetik mi, öğrenilen bir şey mi?
Hiç durmadan en uzun uçan kuş hangisi?
Ömrü bir göç yolculuğu kadar olan kuşlar, nasıl bir hayat yaşamış oluyor?
Yön bulma yeteneği, ses ve görme duyusu, tüylerinden gagasına vücut yapısı, birbirleriyle iletişim, göç yolculuğunda başlarına gelenler...
Ornitolog Dr. Arzu Gürsoy Ergen 2020 - 2021 yıllarında NTVRadyo’da her ayın son pazarı yayınlanan Kuş Bakışı adlı programda göçmen kuşları ve göç yolculuklarını anlattı.
Baykuştan leyleğe, turnadan kaza göçmen kuşların hikayesi, göç yolunda yaşadıkları, kendilerini nasıl korudukları, efsanelerden, masallardan örneklerle Kuş Bakışı programı kayıtları, bugün dijital platformda meraklısının başvuracağı, dinleyeceği, kaynak göstererek kullanabileceği önemli bir arşiv niteliği taşıyor.
Kuş Bakışı tüm kayıtları www.ntvradyo.com.tr adresinde, ayrıca podcast platformları Soundcloud, Apple, Google, Spotify'da Kuş Bakışı (NTVRadyo) hesabında. İstediğiniz zaman istediğiniz yerde dinlemeniz için.
ARZU GÜRSOY ERGEN KİM?
Ornitolog Dr. Arzu Gürsoy Ergen Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nde Biyoloji bölümünde öğretim görevlisi.
Ornitoloji (Kuş Bilimi) üzerine doktora ve post doktora yaptı.
Ornitoloji ve doğa koruma üzerine çok sayıda bilimsel ve sosyal projede yer aldı. Kuşlar üzerine ulusal ve uluslararası yayınları var. Ulusal Kuş Halkalama Lisansı sahibi.
Ne kadar pembeyse o kadar kur yapma şansları olur. Tek eşlidirler...
Ornitolog Dr. Arzu Gürsoy Ergen flamingoları anlatıyor.
Göç ederken üzerimizden geçen ya da dinlenmek için dala konmuş bir arıkuşunu nasıl tanırız?
Mükemmel görüşe sahiptirler.
Bir günde 'hiç sokulmadan' 250 arı yiyebilirler.
Yuvaları inşaat harikasıdır.
Ornitolog Dr. Arzu Gürsoy Ergen, ülkemizde görülen en renkli göçmen kuşları, arıkuşlarını anlatıyor...
Antik Yunan'da kuşların kralı, Pers İmparatorluğu'nda erdemin simgesi, Hz. Süleyman'a kuş dilini öğrettiği inanılan, mürşid-i kamili simgeleyen rehber kuş...
Ornitolog Dr. Arzu Gürsoy Ergen bugün hakkında efsaneler olan ibibikleri, bilmek isteyeceğiniz özelliklerini, nasıl yaşadıklarını anlattı.
Kuş bakışının konuğu göçmen bir tür olan guguk...
Guguklar, uzun mesafe göç eden kuşlardan, bir yuvaları yok hatta yumurtalarını uzun uzun gözlemledikleri başka kuş yuvalarına bırakıyorlar. Yani onlar yuva parazitleri. Yuva yapmak, yavruları büyütmek gibi işlere zaman ayırmak yerine daha fazla besin aramayı ve yavrulamayı tercih ediyorlar, böylelikle yılda 20 - 25 kez yavrulayabiliyorlar.
Ornitolog Arzu Gürsoy Ergen anlatıyor, herkese iyi dinlemeler.
F: Cenk Polat
Kuyrukkakan 13-14 cm boyunda, 25 gr ağırlığında. 3 bin 500 km hiç durmadan uçabilir. Erkek ve dişisi farklı görünür ve erkeği yakışıklı gösteren siyah bir maskesi vardır. Latince adı Antik Yunanca "şarap çiçeği" anlamına gelir. Peki neden kuyrukkakan, denmiş? Ornitolog Dr Arzu Gürsoy Ergen, kuyrukkakanların hikayesini anlatıyor...
En çok güller açarken öter, çok iyi saklanır, çok güçlü bir sese sahiptir ve yaşlı mı genç mi oldukları seslerinden anlaşılabilir. Dr. Arzu Gürsoy , Tasavvufta ve Divan edebiyatında sıkça rastlanan baharın müjdeci kuşu bülbülü anlatıyor.
Arzu Gürsoy Ergen, göçmen bir türden, uzaklardan gelen bir kuştan Çobanaldatanlar’dan bahsediyor. Howard Philip Lovecraft hikayelerinde adı çokça geçen bu kuşlar, yazarın belirttiğine göre, ölmek üzere olan birinin evinin civarında toplanıp çılgınca öterek ölenin ruhunu yakalamak için beklerlermiş. eğer ruhu yakalayabilirlerse ötüşleri daha da coşar ve ruhu sonsuz karanlıklara sürüklerlermiş. ruhu yakalayamazlarsa bir anda susarak dağılırlarmış. Başka bir hikayeye göre Kurt yavrularını rehin alır. Git bana koyun sürüsünü getir, yoksa bu yavruların hepsini yarın gelir mideye indiririm gibi bir şeyler söyler. Kuş çok korkar. Sürüsünü güden çobanın önüne konar. Kanadının birini de kırıkmış gibi yere sarkıtır. Çoban tam yakalayacağı sırada uçar, az ileri konar. Çoban arkada kuş önde bu kovalamaca sürer gider. Çoban sürüden uzaklaşır. Anlayıp geri döndüğünde ise kurt sürüye girmiş, yiyebileceği kadarını yiyip gerisini de telef etmiştir. Çoban bunu gururuna yediremeyip intihar eder. Çobanaldatan kuşu ise yuvasına dönüp kurt kokusuyla yaşamaya devam eder.
Ornitolog Dr. Arzu Gürsoy Ergen, bahar göçünde yani geçitlerde görülebilen büyük su çulluklarını anlatıyor. Birazdan NTVRadyo'da. İyi dinlemeler.
Arzu Gürsoy Ergen bu bölümde göçmen kuşlardan kazları, özel olarak nesli kritik seviyede olan Küçük Sakarca Kazı'nı anlatıyor. Utangaç ve ürkek olduklarını söylüyor. Kazlarla ilgili efsanelerden, masallardan ve tabii Morton'dan da bahsediyor. İyi dinlemeler
Kış ortasında su kuşları sayımı 15 Ocak'ta başlıyor. Peki su kuşları neden sayılıyor, nasıl sayılıyor, kim sayıyor? Ornitolog Dr. Arzu Gürsoy Ergen bu hafta su kuşları sayımını anlattı. İyi dinlemeler
Ornitolog Dr. Arzu Gürsoy Ergen bu hafta kış göçmeni kuşları, bu arada "kısmi göçmen" sayılan kuşları da anlattı. Mesela ev serçesi Türkiye'de değil ama Çin'de göçmen kuşlardan. Kış göçmeni kuşlardan örnekleri, hikayelerini ve seslerini dinleyin.
Alaska’dan Yeni Zelanda’ya tam 11 gün boyunca kesintisiz uzan kıyı çamur çulluğu kuşu, dünya rekoru kırdı. 12 bin 200 kilometrelik yolu, hiç mola vermeden uçan kuş hiç acıkmadı mı, uykusu gelmedi mi? Ya da bunları uçarken mi yaptı? Kuşlar, kültürel ve ekonomik değere sahip olmaları, güzel ve etkileyici renkleri, sesleriyle insanların en çok ilgilendiği, araştırdığı hayvanlar. Ornitolog Arzu Gürsoy Ergen bu bölümde, tüm dünyada haber olan rekortmen kıyı çamur çulluğu kuşundan yola çıkıyor. Hem bu kuşun özelliğini, uzun uçuş sırasında neler yaptığını anlatıyor. Hem de bunun nasıl bilindiğini, kuşun nasıl takip edildiğini, kuşlarla ilgili araştırma yöntemlerini anlatıyor. İyi dinlemeler
Ornitolog Dr. Arzu Gürsoy Ergen bu bölümde kış uykusuna yatmayan, göç eden yırtıcı kuşların göç yolculuğunu anlatıyor. Atmaca, yılan kartalı, balık kartalı, çoban aldatan, karaçaylak göç eden yırtıcı kuşlardan. Uykucu çobanaldatan ise, adı üstünde kış uykusuna yatıyor. İyi dinlemeler.
Leyleklerin göç zamanı. Dr. Arzu Gürsoy Ergen, bugün leyleklerle ilgili bilmek isteyeceğiniz her şeyi anlatıyor.
Ters v şeklinde göç eden kuşların göç yolculuğundan notlar, bilgiler... Turnalar, Kanada kazları, küçük kuğular...
Savunmasız ve yalnız: Ağaçkakan!
Her kuşun bir göç hikayesi var ama bugün anlatacağımız ağaçkakanlar göç etmedikleri gibi, ölümcül bir tehdit olmadığı sürece yaşadığı yeri asla terk etmeyenlerden! Bu bölümde ağaçkakanların hikayesi var. Ağaca dakikada ortalama 100 kere vurdukları halde sarsılmayan, ağrımayan güçlü bir kafa yapasına sahipler; ama aynı zamanda çok savunmasızlar. Vahşi kedi, tilki, yılan ya da büyük kuşlara kolayca avlanabilirler. Ağaçkakanın başını koruyan sistem, bilim dünyası için ilham kaynağı. Mesela uçakların kara kutusunu koruyan sistem, bundan esinlenerek geliştirildi. Ayaklarında ikisi öne, ikisi arkaya bakan dört parmak vardır. Bu yüzden kısa sıçramalarla hep yukarı giderler, asla geri geri yürüyemezler. Asosyaldirler, çoğunlukla tek başına olmayı tercih eder, kendi türüne karşı bile çok agresif olabilirler. Tek eşlidirler. Yuvayı erkek-dişi birlikte yapar, kuluçkaya sırayla yatarlar. Yavruların bakımını erkek yapar ve ondan sonra da eşler ayrı yaşamaya başlar; yeni üreme dönemine kadar.
Baykuşların en üstün özelliklerinden biri gözleri. Bazı türlerde vücut ağırlığının yüzde 1 -5’ini gözler oluşturur. Yani bu oranı insana uyarlarsak, gözlerimizin büyüklüğünün iri bir greyfurt kadar olması gibi. Tüm kuşların gözü başının yanındayken, baykuşlarınki öndedir ve sabittir, hareket edemez. Sağa sola bakması için başını çevirmesi gerekir ve başını neredeyse tamamen çevirebilir. Her iki yöne 135 derece çevirerek, 270 derecelik görüş sağlarlar.
• Yeşillikler, hatta kar altındaki avının hareketini dinleyip yerini tespit edebilir. Sağ ve sol kulaktan duyma arasındaki zaman farkı 0.00003 saniyedir. Sesi hangi kulağından daha önce duyduysa, avı o yöndedir. Eğer her iki kulağından da aynı anda duyuyorsa, avı tam karşısındadır. Sağ/sol zaman farkın Baykuşlar sol/sağ zaman farkını farkla tespit edebilir.
• Bu kadar iyi duyan baykuşlar, çok da sessiz uçar. Avını gözüne kestiren bir baykuşun, karanlıkta süzülüşünü duymak imkansız gibidir. Çünkü tüylerinin ucunda saçaklar vardır. Baykuş kanatlarını her indirdiğinde, bu saçaklar kanadın üzerinde oluşan hava akımının yarattığı ses dalgalarını kırar. Baykuşun vücudunun başka yerlerindeki hav tüyleri de kalan sesi emer. Böylece bir uçağı düşme tehlikesine kadar götürebilecek bir türbülansın önüne geçilmiş olur.
• Baykuşlar kemirgen, kurbağa, kertenkele ve küçük kuşlarla beslenen ve ekolojik dengeye fayda sağlayan bir kuş olmasına rağmen insanlar baykuştan genellikle ya korkmuş ya da uğursuz saymıştır. Eski dönem Türkleri ise ‘ugi’ olarak isimlendirmiş baykuşları. Bilgeliğin ve fedakârlığın sembolü olarak görmüşler. Öyle değer vermişler ki, Manas Destanı’nda ‘baykuş ana’dan bahsedilir. Peki baykuş neden fedakarlığın, analığın ya da bilgeliğin sembolü?
• Osmanlı’da ise baykuşun yeri ayrıdır. Türk mimarisinin en önemli ismi olan Mimar Sinan baykuşları inşa ettiği camilerde figür olarak kullanmıştır. Çünkü eski Türk, Mısır ve Yunan medeniyetlerinde baykuş bilgedir. Bugün de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin logosu baykuştur.
• Anadolu’da “ölümün habercisi” olarak görünmeleri tamamen yanlış anlamadan kaynaklanırken, Yunan mitolojisinde baykuşlar bilgelik tanrıçası Athena’nın sembolüdür ve savaşa hazırlanan bir ordunun üstünden baykuş uçarsa zafer kazanılacağına inanılırdı. Aztek ve Mayalar’da, Eski Mısır’da, Romalılar ve Babilliler’de de baykuş uğursuzluk, ölüm sembolü. Efsanelerden Harry Potter’ın dünyasına baykuş hikayeleri de bu bölümde.; bol bol baykuş sesleriyle.
Yavru kutup sumrusunun gizemi ve efsane uçuşlar.
Uzun mesafe göçü konusunda rekor her yıl yaklaşık 71 bin km uçan Kutup Sumrusu'na aittir. Ortalama 100 gr ağırlığındaki kutup sumrusu yaklaşık 30 yıl yaşar ve hayatı boyunca tahmini 2.4 milyon km'lik bir göç yolculuğu yapar. Yavru kuşlar uçmayı kendi kendilerine öğrenirler Kuzey Kutbu’na kimsenin yardımı olmadan nasıl göç ettikleri hala büyük bir gizemdir.
- Gugukların yumurtalarını dağ bülbülü, çayır incirkuşu ya da saz kamışçını yuvalarına bıraktığını, yavruların o yuvalara ait gibi büyüdüğünü biliyor muydunuz? Peki bu kurnazlığın sonu ne oluyor? - Kuzey kutbunda üreyip İngiltere’de kışlayan, ya da Kanada’da üreyip İrlanda’da kışlayan yosun kazlarının göç hikayeleri... Genç yosun kazı ilk sonbahar ve kışını ailesiyle geçirir. Sonrasında her yıl düzenli olarak, aynı tarlaya göç ederler.
- Türkiye’de ve Avrupa’da baharın müjdecisi kırlangıçlar geldi. Kırlangıçlar gün ışığında göç ederler. Oldukça sessizdirler ve her gün yaklaşık 320 km civarında uçarlar. Ortalama ömrü 16 yıl. Uçuşları efsanevidir, çok çeviktirler.
- Ebabiller dönüş yolculuğuna geceler soğumaya başlamadan önce Ağustos gibi başlar. Kırlangıçlar gibi göç yolculuğu sırasında gecelemezler ve bu nedenle çok hızlı bir şekilde kışlama bölgelerine geri dönerler.
Biyolojik saat, kalıtım, hafıza, yolculuk ve habitat... Göç her zaman büyük risk! Kuşlar bu riski niye göze alıyor?
Sibirya'da bir grup kazın, ağustos ayı başında anlaşılmaz bir şekilde huzursuz olduğu, davranışlarının değiştiği fark edildi. Bu kazlar her yıl aynı günlerde bu huzursuzluğu yaşıyor, sonra güneye gidiyorlardı. Bu, göç yolculuğuna benzemiyordu. Sonunda anlaşıldı ki, henüz tüy değişimini tamamlayamadıkları için, göçe uçarak değil yürüyerek başlayabiliyorlardı. Yüz binlerce kaz, bir askeri birlik gibi birkaç km genişliğinde sıralanıp, 3500 km sürecek göç yolculuğunun ilk 160 kilometresini yürüyerek katediyordu. Yaklaşık 10 gün süren bu yürüyüş sırasında bir çoğu ölüyor, kalanlar da yorgun ve aç olarak bir göl kenarına gelip, birkaç gün dinlendikten sonra Çin ve Himalayalar üzerinden kışlama alana uçuyordu. Onları Ağustos'ta huzursuzluğa iten ve sonunda göçe zorlayan kalıtsal yapılarıyla saptanmış biyolojik saatleriydi. Vücutlarına değen gün ışığının uzunluğu belli bir noktaya ulaşınca, vücut göç için sinyal veriyordu. Oysa 10 gün daha bekleyebilseler tüy değişimini tamamlamış olacaklar ve sorunsuz uçabileceklerdi. Araştırıldı. Bu kazların, geçmişteki habitatlarının 160 km kuzeyine kaydığı belirlendi. Biyolojik saatleri, bu nedenle olması gerekenden önce sinyal veriyordu.
- Kuşlar hava durumunu tahmin edebilir ve buna göre yönünü bulabilir. Gece göç eden kuşlar, daha yavruyken kutup yıldızını referans noktası alıp Büyük Ayı, Küçük Ayı ve takım yıldızlarının konumlarını hafızaya kaydeder.
- Göç rotası ise kalıtımla aktarılır. Yola çıkınca kaç gün güney-güneybatı yönünde uçacağını, kaç gün güneydoğu yönüne döneceği gibi, bitiş noktasına kadar neredeyse dakika dakika bilir. Yine de, deneyimli olan kuşlar, öncü olarak değişiklikler yapabilir.